Yapmak isteyip yapamadığınız bazı şeylerin önünde sadece size ait duvarların engel olabileceğini hiç düşündünüz mü? Kaybetmekten, yenilgiden, başarısızlıktan, güçsüzlükten korkmanın bir sonucu…
Yabancı bir dizinin üst üste bölümlerini izleyerek sabahladığım günün ilk ışıklarında fark ettim ki dizi tercihlerimin hepsinin bir ortak noktası var. Güçlü insanlar.
Her şey aksi yönde ilerlediğinde birlikte mücadele edebilecek sağlıklı ilişkiler, sorunlarını, duygusal sarsıntılarını, iyi ve kötü tüm duyguları içtenlikle yaşayabilmek ve paylaşabilmek. İşte, o güçlü insanlar ve beni o dizilere çeken, bana bazı şeyleri sorgulatan o sebepler.
Sonra kendime bu gücün nereden geldiğini sordum. Neden onlara güçlü insanlar dedim ki? Bulduğum cevap beni tam olarak bu noktaya getirdi. Belki de kendimizi aşmak değil, sadece kendimiz olmak istiyoruzdur.
O insanlara “güçlü” dedim, yıkılmaz ve ulaşılmaz oldukları için değil. Onlar güçlü çünkü kendilerini seviyor, kendilerine saygı duyuyor, değer veriyor ve çevrelerinden de bunu bekliyorlar. Çevrelerindeki kişiler bu beklentiyi karşılamadıklarında dürüst olup, bir seçim yapıyorlar. Bu seçim o an, o gün onları mutlu etmeyecek olsa bile. Yani cesurlar da. Tüm bunlar benim o insanları “güçlü” olarak tanımlamamla sonlandı.
Sizce tüm bunlara sahip olmak senaristi tarafından yaratılan bir dünyada mı mümkün? Gerçek yaşamda bunları yapamaz mıyız? Risk alıp sonuçları ile mücadele etmeyi seçemez miyiz? Bunu tüm iyi niyetimiz ve dürüstlüğümüzle birlikte sürdüremez miyiz? Birbirimizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlayıp bunları karşılayamıyorsak, farklı yollara gidemez miyiz? Bizi tutan ne? Duvarın ardını görememek mi?
Üzgünüm, size ilham verecek şeyler yazmayı isterdim. Ancak şu an sadece birlikte düşünmemizi sağlayabilirim. Bu da duvarlarımdan birini yıkmak değil mi zaten? Bunu birlikte aşabilir miyiz?
Çok fazla sorum var ve hepsine cevaplar arıyorum. Kendimi izlemenin heyecanlı veya iyi hissettiren bir şey olduğunu söylemek isterdim ama ne yazık ki öyle değil. Yine de konfor alanımdan uzaklaşmadan duvarları nasıl yıkarım ki?
Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Hiç beğenmediğiniz bir fikri, sadece biri yap dedi diye hayata geçirdiniz mi? Rahatsız olduğunuz bir konu hakkında konuşuyorken bunu belli etmek yerine oradan uzaklaştınız mı? Beklentilerinizin farklı olduğu bir ilişkiyi inatla sürdürdünüz mü? Size yalan söylenildiğinde veya kandırıldığınızda sonuna dek mücadele vermek yerine o tavrı veya olayı görmezden geldiğiniz oldu mu? Bunun gibi sayfalarca örnek yazabilirim.
Her şeyin, herkesin karşısında siz sadece kendinizi aşmak için çabaladınız. Size uymayan düşünceleri, duyguları, davranışları reddetmek yerine değiştirmek, onarmak yerine kabul ettiniz. Her kabulünüz kendinizi aşmak içindi. Peki ya ihtiyacınız olsan sadece kendiniz olmaksa? Sizce bunu hak etmiyor muyuz? Herkes hak eder. Ve herkes denemeli. Çünkü kendiniz olmak uğruna verilecek her mücadele, sonu galibiyet de olsa mağlubiyet de kendinize ve potansiyelinize ulaşacağınız en iyi yol! Öyle ya, belki de kendinizi aşmak değil, sadece kendiniz olmak istiyorsunuzdur…