top of page
Anasayfa: Welcome
Ara
  • Yazarın fotoğrafıİlayda Demir

Birinin Öyküsü Bölüm-1

Gözlerimi kırpmak istemiyorum dedi. Bunun anlamını biliyor musun? Alt dudağını büzüp başını sağa sola salladığını görünce kadının anlatmaya başlamak için duruşunu düzeltti. Sağ eline uzanıp avcunun içine aldı ve bir kız çocuğunun saçlarını okşar gibi okşayama başladı avcunu. Sevmekten bahset demiştin bana. İşte cevabım bu. Gözlerimi kırpmak istemiyorum. Gözlerimi kırpıp senin içinde olduğun bir anı kaybetmeyi kabul etmiyorum. Kopup dökülen her saç telini toplayıp saklamak istiyorum. Senin uğruna yaşamak, senin uğruna yaşatmak tutkusu kaplıyor içimi. Dokunduğun her şeyi öpüp bağrıma basmak istiyorum. Soluduğun havada yeşeriyor sanki tüm ağaç dalları, hele saçlarına düştüğünde yağmur taneleri içimdeki susuzluğu hissediyorum delicesine. Sevmek böyle bir hastalık işte. Şimdi çek elini elimden, çekebilirsin. Tam da bu en korkunç olanı. Böylesine deli bir sevgiden ufak bir kas gücüyle sıyrılıp devam edebilirsin hayatına. Bu senin seçimin olur, benim sicimim. Sakın korkma, kendi canına kıyacak bir ahmak değilim. Fakat senin varlığın siyah beyaz çekilmiş bir film olan hayatımı renklere buladı, bir kartpostalı 3 boyutlu kıldı. Gökyüzünün mavi olduğunu gördüm gözlerinde, yağmur sonrası toprak kokusunu çektim içime saçlarından, bir gülün kadife dokusunu okşadım teninde, kuşların özgürce kanat çırpışını hissettim ruhunda, bütün susuzluğumu dindirdim dudaklarında. Şimdi çek elini elimden, çekebilirsin. Birden siyah beyaz bir filme, tam adresin bilinmediği ve varlığının yüksek şüphe barındırdığı bir kartpostala dönüştür hayatımı. Ki biliyorsun, öylesi bir yaşama hayatım da diyemem artık. Çünkü bir kere sana seslendim. Sevmekten bahset demiştin bana. Senden bahsetmeden sevmekten nasıl bahsederim bilemedim. Gözlerimi kırpmak istemiyorum. Gözlerimi kırpıp senin içinde olduğun bir anı kaybetmeyi kabul etmiyorum. Yine de çekeceksen elini elimden, çekebilirsin. Sevmek böyle bir şey mi diye sordu kadın. Anları kaybetmeyi kabul edemezken özgür kılabilmek cesareti mi? Hayır sevgilim dedi adam. Oldukça cesaretsizdir sevmek. Tüm bu cesaretsizliğine rağmen saygı duymaktır. Hem ben nereden bilebilirim ki sevmek böyle bir şey mi, ben yalnızca tek bir sevmeyi bilirim. O da seni sevmek. Ancak sevgilim bu sevginin bir zararı var. Unutulmaz böylesi. Bu yükü taşımayı öğrenmelisin sen de. Elini çekip gittiğinde bilmelisin ki artık iki ayrı yaşamın var bir ömürde. Biri senin bildiğin, biri ise benim gönlümde. Peki korkutmuyor mu seni çekip gidişim dedi bu sefer de kadın. Adam hafif bir tebessüm edip korkutmak mı dedi. Kadın kaşlarını çattı hafifçe eli hala adamın elindeydi, irkildi. Derin bir nefes çekti adam. Başını uzak bir yere çevirdi, kadın gözlerindeki uzaklığı da hissetti. Bak sana bakmıyorken de seni görüyorum. Beni asıl korkutan için çekip gitmişken yanımda oturup kalmandır. Sevmek vazgeçmeyi de gerektirir. Fakat her şeyiyle değil. Bu bir takas meselesidir, iyisiyle kötüsüyle geçmişi ben alırım gelecek sana kalır. Eğer şansımız varsa bir zamanın şimdisi bizi yeniden birleştirir. Sakın korkma başka biri de sevebilir seni benim sevdiğim gibi. Hatta daha iyisi de çıkabilir karşına. Ve zaten aksine sakın razı olma. Peki neyi öğrenmeliyim diye sorar kadın nasıl razı olmam aksine? Adam tuttuğu eli sıkar iyice kaldırıp dudaklarına değdirir. Kibarca öpüp okşamaya devam eder ve anlatır. Kendini sevmeyi öğrenmelisin. Saçlarındaki toprak kokusunu almalı, gözlerindeki gökyüzünü görmelisin. Kendi sırtını sıvazlayabilmelisin ve kendi avuç içlerini öpebilmeli. Ve kendine verdiğin bu sevginin gücüne inanmalısın. Ya başaramazsam der kadın. Adam bu sefer kendine çeker kadını. Sıkıca sarılır, boynuna yaslar burnunu derince çeker içine kokusunu. Uzunca bir öpücük kondurur tam da şah damarına. Elini çekmeyi seçtiysen başaracaksın demektir. Başardığında ya tekrar bulursun beni ya da sana çok daha iyi gelen yeni birini. Korkuyorum dedi kadın bu sefer de. Adam biliyorum diye fısıldadı. İşte sevmek böyle bir şey. Kaybedeceğin an duyulan bu korku, sevgi. Hadi sen de aç gözlerini, aç ve başla kendini sevmeyi denemeye. Seni bulamazsam, beni bulur musun dedi kadın elini çekerken. Adam dudaklarını ıslatıp tam konuşmaya başlarken silindi. Her şey karardı ve birden bir ışık vurdu yüzüne. Kadın gözlerini açıp perdeden aralanan ışığa gülümsedi, yatağındaki yabancıyı uyandırmama gayretiyle kalkıp bir sigara içecekti. Koridordaki aynada kendisini gördü. Elini kaldırıp avuç içlerine bir öpücük kondurdu. Yatak odasına geri dönüp, sessizce giyinip evden çıktı.

36 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Sustu adam...

bottom of page